Ana Blog Görseli

Denizli Gezi Rehberi

Türkiye’nin tekstil ürünleriyle ünlü ve horoz denildiğinde akla ilk gelen şehri Denizli’dir. Ege’nin güneydoğusunda üniversitesiyle birçok öğrenciye ev sahipliği yapar. Aynı zamanda kaybetmediği kültürel mirası ve tarihiyle sadece öğrencilerin değil turistlerinde ilgisini çeken güzel yerleri barındırır. İlk akla gelen ve şehrin yine bir başka simgesi olan Pamukkale’dir. Unesco tarihi miras listesinde yerini almıştır. Termal merkezleri sayesinde sıcak su kaynaklarına ulaşmak mümkünken Ege havasına sahip oluşuyla da her mevsim farklı güzellikleri yaşatır.

Tüm güzelliklerini gizli saklı noktalarda tutan bu gizemli şehir gelen misafirlerini kendisine hayran bırakıyor. Pek çok yolculuk sırasında tam ortasından, kıyısından ya da köşesinden geçtiğiniz bu şehre biraz zaman ayırdığınızda bilinmeyen taraflarıyla sizi oldukça şaşırtabilir.

Denizli’de Keşfedilenlerin Yanında Bilinmeyen Yerler

Denizli’de görülmesi gereken yerler oldukça fazla olduğundan Pamukkale travertenlerine değinmeden önce Pamukkale’ye oldukça yakın olan Kleopatra Havuzu turistlerin oldukça ilgisini çeken tarihi mekanlar arasındadır. Yıllar önce meydana gelen bir deprem sebebiyle yıkılan sütunlar büyük bir çukur oluşturmuş ve bu çukur termal suyla dolduğunda antik havuzu oluşturmuştur.

Tatlı bir Pazar kaçamağı için göl kenarında dinlenmek, su kuşlarının üreme alanlarını görerek bir balık çiftliğini ziyaret etmek isterseniz Çivril’de Işıklı gölü misafirlerini bekliyor. Gölün üzerinde bulunan nilüferler özellikle mayıs aylarında unutulmayacak bir tabloyu andırıyor. Çivril fotoğraf tutkunlarının yanında macera tutkunları içinde Tokatlı Kanyonu’na sahip bir yerdir. Kanyonu tamamlayabilmek için ayıracağınız zamanın biraz fazla olması gerekiyor. Farklı etapları içeren kanyonda unutulmaz anlar yaşayarak güzel deneyimler kazanılabilir.

Gelişen havacılık sektörü Denizli’deki maceraperestleri daha da mutlu ediyor. Microlight ve yamaç paraşütü yapılan yer belirlenen rota doğrultusunda deneyimlenebilir. En az aşağıdan olduğu kadar yukarıdan manzarasıyla da ziyaretçilerini etkileyecek olan bu kentte, heyecanı sevenler bir kez de yukarıdan bakmayı deneyebilirler.

Her kentin olmazsa olmazları arasında olan manzarayı ayaklarınızın altına seren nokta Şahin tepesidir. Tarihi çarşıda dolaşarak dokumacılık ürünleri, kuyumculuk, bakır, demir gibi el sanatları ürünlerden alarak kendinize güzel bir hatıra bırakabilirsiniz.

Denizli Tarihi

Bağbaşı yaylası günün yorgunluğunu atmak için herkesi 1400 rakıma davet ediyor. Teleferikle ulaştığınız güzel manzarada bol bol fotoğraf çektirip, sıcacık çayınızı yudumlayabilirsiniz. Üstelik yaylanın içerisinde bulunan bungalov evler ve çadırlarda konaklayabilirsiniz. Huzuru bulacağınız, şehirden uzak bu güzel yerde dinlenmenin tadını başka yerlerde bulamayacaksınız.

Denizli’nin şifalı sularından yararlanmak isteyenler için Karahayıt kaplıcaları merkeze 20 km uzaklıkta yer alıyor. Termal turizmin gelişmiş olduğu bu kentin suyu sülfat, kalsiyum gibi farklı birçok mineraller bakımından oldukça zengindir.

Şelale sevenler ve güzel fotoğraflar çekmek isteyenler için şehrin farklı yerlerinde bulunan güney şelalesi ve ağlayan kaya şelalesi eşsiz manzarasıyla görülmeye değer yerlerdendir.

Denizli Pamukkale Travertenler

Pamukkale

Denizli merkeze 18 km mesafede Pamukkale ilçesinde bulunan travertenler, beyaz görüntüsünü termal sulardan ve minerallerinden alır. Termal su sıcaklığı 35 ile 100 derecelerle değişir. O bembeyaz görüntüsü ile kendinizi pamukların içerisinde hissedeceğiniz kent Unesco tarafından yeniden düzenlenmiş durumda ve misafirlerini haftanın her günü yaz ve kış aylarında güncellenen saatleriyle bekliyor.

Antik Kentler

Denizli şehir merkezine yaklaşık 5 km uzaklıktaki Laodikeia Antik kenti burada kurulan ilk kenttir. Milattan sonra 60 yılındaki depremde yıkılmış fakat Anadolu’nun en büyük stadyumu, tiyatro, hamam, agora, meclis binası, evler, caddeler gibi farklı birçok yapıya ait kalıntıları görmek hala mümkün olabiliyor.

Denizli’nin Buldan ilçesindeki antik kentin adı Tripolis Antik kentidir. Kuruluş tarihi net olmamakla birlikte içerisinde yer alan kalıntılar milattan önce 5500 dönemlerine kadar uzanabileceğini söylüyor. Konumu itibariyle ticaretten dolayı zenginleşen bu kent yine bir depremle zarar görerek bugün kendini korumaya çalışan yerlerdendir.