
Beyrut Gezi Rehberi
3,4 milyonu aşan kültürel açıdan farklı bir nüfusa ev sahipliği yapan Beyrut, hem Lübnan’ın başkentidir hem de en büyük şehri ve limanıdır. Akdeniz’e uzanan bir yarımadada yer alan, Lübnan’ın kıyılarındaki merkezi konumu, Beyrut’u ülkeyi keşfetmek için mükemmel bir üs haline getirmektedir. M.Ö. 15. Yüzyılda Fenikeliler tarafından kurulan Beyrut bugün dünyanın oldukça modern bir görünümüne sahip tarihi bir şehridir. Fenike, Roma, Haçlılar ve Osmanlı kalıntıları, ışıltılı yeni alışveriş bölgelerinden ve gözde gece kulüplerinden en güzel örneklere ev sahipliği yapıyor. Beyrut’un canlı gece hayatı ve kozmopolit karmaşıklığı, bu pitoresk sahil kasabasının önemli cazibe merkezleridir. Diğer Ortadoğu ülkelerinden farklı olarak Lübnan’da çöl yoktur. Dağlık bir arazinin eteğinde, deniz kıyısına paralel olarak uzanmaktadır ve bu da Beyrut’a yakın, açık hava maceraları için tüplü dalıştan kayak yapmaya kadar birçok fırsat sunmaktadır. Günlük geziler arasında Baalbek’in Roma kalıntıları gibi iyi korunmuş arkeolojik yerlerin yanı sıra önemli bir müzik ve tiyatro festivaline de ev sahipliği yapıyor. Deniz ve dağların arasında yer alan Beyrut, yürüyüş, kayak, yüzme veya sörf gibi aktivitelerin yanı sıra kültür, sanat ve tarih üzerine gezilecek pek çok şey ile dolu capcanlı bir destinasyon. Beyrut şehrinde gezilecek ve yapılacak şeylere göz atın.
Beyrut Şehir Merkezi
Beyrut şehir merkezi, kentin coğrafi, idari ve ticari merkezine verilen bir isimdir. Belki de daha önemlisi, kentsel mimarinin ülkenin yakın tarihinin mihenk taşlarının bir arada olduğu bir alandır. Nejmeh Meydanı’nı çevreleyen alanın büyük bir kısmı ve merkezinde bulunan 1930’ların saat kulesi, dünyanın herhangi bir yerindeki en büyük kentsel projelerinden biri olan Solidere tarafından gerçekleştirilen savaş sonrası yeniden yapılanma çabalarına tanıklık ediyor. Buradan sadece birkaç blok ötede, Roma Hamamı kalıntılarına ulaşıyorsunuz ve hala iç savaşın en yoğun yaşandığı o dönemlerin izlerine tanıklık etme şansı buluyorsunuz.
Beyrut Amerikan Üniversitesi
Ünlü Oxvridge haricinde, üniversite kampüsleri, bir şehir gezintisinde öncelikler arasında bulunmaktadır. 1860’lı yıllarda Amerikan misyonerleri tarafından kurulan Amerikan Beyrut Üniversite kampüsü, Akdeniz’e bakan bir tepede, 61 dönümlük özenle korunmuş yeşilliklerle dolu bir yer. 19. Yüzyıldan kalma büyüleyici kampüs binaları ve gözünüzün alabileceği mükemmel Akdeniz manzarası buranın görülmesi gereken yerlerinden biri. Kampüs ayrıca üniversitenin kendi Arkeoloji Müzesi, Doğal Tarih Müzesi ve birkaç sanat galerisine de ev sahipliği yapmaktadır.
Beyrut Ulusal Müzesi
İç savaş sırasında şehrin en çok zarar gören yapısı şüphesiz Beyrut Ulusal Müzesiydi. Şimdilerde ise tam ihtişamına geri dönen müze, bir kez daha Lübnan’daki en büyük ve en önemli arkeolojik eserler koleksiyonuna ve Ortadoğu’nun en zengin eserlerine ev sahipliği yapıyor. Fransız mimari tasarımından esinlenerek inşa edilen müze, tarih öncesinden Roma ve Bizans dönemine ve Arap fetihlerine kadar uzanan dönemleri konu alıyor.
Hamra Caddesi
Hamra Caddesi veya halk arasında bilinen adıyla Rue Hamra, Beyrut’un en önemli caddesi ve ticaret merkezlerinden biridir. Altmışlardan doksanlara kadar, bir dizi tiyatro ve sanat evlerine ev sahipliği yapan cadde entelektüellerin, gazetecilerin ve sanatçıların sıkça uğradığı bir yerdi. Bugün ise, satış mağazaları, oteller ve kahve dükkânlarının olduğu bir yer. Ancak, geçmiş dönemde olduğu gibi bugün de Beyrut’un entelektüellerinin uğradığı popüler bir yerdir. Aynı cadde üzerinde bulunan Rene Moawad Park alanının girişinde bir yürüyüş yapabilir, bu yoğun caddede günlük hayatın nabzını nasıl attığını görebilirsiniz.