
Antananarivo Gezi Rehberi
Madagaskar’ın en büyük şehri ve başkenti olan Antananarivo, aynı zamanda Analamanga Bölgesi’nin de merkezi konumunadır. Şehir adanın tam ortasında ve 1.280 mt. rakımında yer alır. Adanın en çok nüfus yoğunluğuna sahip bölgesidir. Ülkenin pek çok açıdan tam merkezidir yani deyim yerindeyse kalbidir. Siyasi açıdan, kültür ve eğitim açısından, ekonomik açıdan oldukça gelişmiştir. İsmi oldukça uzun olduğundan kısaltılmış hali Tana diye geçer. Biz de yazımıza Tana diye devam edeceğiz.
Tana Gezilecek Yerler
Şehir oldukça fazla oranda tarihi ve kültürel miras barındırmaktadır. Bunun dışında yerel el sanatları da oldukça gelişmiştir. Tana ziyaretinizden dönerken oldukça uygun fiyatlar karşılığında bu el sanatlarından satın almanız mümkün. Şehirde gezilecek yerlerin başında Rova Manjakamiadana, Andafivaratra Müzesi, Anosy Gölü, Haute-Ville Bölgesi ve Bağımsızlık Caddesi gelmektedir.
Rova Manjakamiadana
Manjakamiadana, bir saraydır ve şehrin en üst tepesinde yer almaktadır. Saray surlarla çevrilidir. Bu saray Kraliçe I. Ranavalona için İskoç misyoner James Cameron tarafından yaptırılmıştır. Bu güzel ve heybetli yapı 1995 senesinde oluşan bir yangında hasar görse de tadilat ve geliştirme aşamaları sürekli devam etmektedir. Ancak tadilat bile olsa belli bölümlerde ziyaretçi kabulü yapılmaktadır. Burayı gezerken kendinizi bir masalın içinde ve tarihin oldukça derinlerinde hissedeceksiniz.
Andafivaratra Müzesi
Bu müze hizmet vermeden önce Başbakan Rainilaiarivony’nin ikametgâh yeriymiş. Müze harika bir barok sarayın içinde pembe rengiyle misafirlerini karşılıyor. Müzede oldukça değerli koleksiyonları görmek mümkün. Merina kral ve kraliçelerine ait kişisel eşyalar bu özel parçalardan bazılarıdır. Müzede geçmiş dönemin yaşam izlerini görmek, o havayı hissetmek mümkün. Saray ahalisinden olan kişileri anmak, o kişilerin yaşamlarına dokunmak mükemmel bir deneyim.
Anosy Gölü
Burası yapay bir gölettir. Başkentin güney bölümünde konumlandırılmıştır. Aslında şu an gezilen bu güzel göl bir zamanlar bataklıkmış. I. Radama döneminde burası ıslah edilmiş ve gölet haline kavuşmuş. Göletin diğer güzel bir özelliği de kalp şeklinde olmasıdır. Bu güzel mimarinin tasarımı da James Cameron tarafından yapılmıştır. Göletin tam ortasında bir ada vardır ve bu ada bir boğaz ile şehre bağlı durumdadır. Adanın üzerinde de bir anıt yer almaktadır. Bu anıt I. Dünya Savaşı’nda hayatını kaybedenler içindir. Bu muhteşem mimariyi mutlaka görmeli, aynı zamanda bu eşsiz güzellikte dinlenmelisiniz.
Haute-Ville Bölgesi
Bu bölgenin yolları oldukça yokuşludur. Ama inanın bize görecekleriniz karşısında yokuşların hiçbir anlamı kalmayacak. Bu bölge muhteşem sömürge mimarisi ile ünlüdür. İklimi oldukça serindir. Bu mimariler mutlaka görülmeli ve bu deneyimden mahrum kalınmamalıdır. Ayrıca burada bahsettiğimiz yerel el sanatlarını bulmanız mümkündür. Oldukça uygun fiyatlarla satın alabileceğiniz yerel el sanatlarının olduğu dükkân ve pazarlar vardır. Bu sayede hem kendinize hatıra olacak bir şey alırsınız hem de sevdiklerinize bu muhteşem gezinin ufak bir anısını götürebilirsiniz.
Bağımsızlık Caddesi
Bağımsızlık Caddesi’nden önce Soarano Garı’ndan söz etmek istiyoruz. Zaten caddenin de başlangıcı bu gardan itibaren. Bu gar artık tren istasyonu olarak kullanılmıyormuş. Garın iç kısımları alışveriş merkezine dönüştürülmüş. Bu alışveriş merkezleri çok geniş yerler değil ama garın içinde yer alıyor olmaları doğrusu ilginçtir. Gar, Bağımsızlık Caddesi’nin başlangıcı konumunda. Bu cadde, şehrin en geniş caddesi. Caddeyi kesen sokaklarda pazarlar kurulu. Pazarlar dışında oldukça fazla sayıda da seyyar satıcı bulunmakta. Bu caddede hem halk kültürünü tanımak hem de satıcılardan bir şeyler bakmak eminiz keyifli olacaktır. Siz de Tana gezinizde bahsettiğimiz garı ve devamındaki o geniş caddeyi görmelisiniz. Bu caddenin üzerinizde oldukça eğlenceli bir iz bırakacağını ve bu cadde üzerinde yürümenin sizlere oldukça keyif katacağını düşünüyoruz.