
Berlin; Dünya Savaşları’nın soğuk yüzünün hissedilebileceği, tarih ve sanatla iç içe, ulaşımın son derece kolay olduğu bir şehir. Gezerken kaybolma ihtimaliniz de yok denecek kadar az. Çünkü adres sorabileceğiniz bir Türk’e her yerde rastlayabilirsiniz. Hal böyle olunca da size Berlin’in gezilecek yerlerini keşfetmek ve doya doya Berlin’i yaşamak kalıyor.
Gezilecek Yerler
Hop On Hop Off turistik otobüsleri gezi için kullanılabilir. Ulaşım da çok gelişmiş olduğu için toplu taşıma da tercih edilebilir. Müzeleri gezerken müze kart sayesinde indirimli geçiş yapabilirsiniz. Kırmızı belediye binası yani Rotes Rathouse, belediye binasının tam karşısındaki Neptün Çeşmesi, Alman imparatorlarının sarayı olan Charlettenburg Sarayı, Anne Frank Müzesi de görülecek yerler listesine eklenmeli. Spree Nehri üzerinde tekne turu da yapabilirsiniz.
Brandenburg Kapısı
Berlin’in en önemli simgelerinden biri olan orijinal ismiyle Brandenburger Tor, 1788 – 1791 tarihleri arasında inşa edilmiş. II. Friedrich Wilhelm tarafından yaptırılan kapının tepesinde dört atın bir savaş arabasını çekmesi tasvir edilmekte. Araç trafiğine kapalı olan bölgede, en önemli toplanma alanlarından birinde bulunmaktadır.
Reichstag
1894 yılında bitirilen yapı, Parlamento Binası olarak kullanılmaktadır. Cam kubbesiyle ünlü olan Reichstag, seyrine doyum olmayan Berlin manzarasıyla da ünlü. Ayrıca bu kubbe sayesinde, parlamento katına doğal ışık yayılmaktadır.
Alexanderplatz
Halkın kısaca Alex dediği meydan, ulaşımın en temel noktalarından biri. Berlin’i seyredebileceğiniz Berliner Fernsehturm yani Televizyon Kulesi ve Alexa alışveriş merkezi yine bu meydanda yer alıyor.
Postdamer Platz
Berlin’in modern yüzünü gösteren bu meydan, tarihi şehir merkezi Mitte’ye 3 kilometre uzaklığında. Bu meydanda açık hava sergileri, sokak sanatçılarının etkinlikleri görülebilir. Mağazalar, restoranlar ve önemli yapılar yine bu meydanda bulunmaktadır.
Müzeler Adası
Museumsinsel, Spree Nehri üzerine bulunan yaklaşık bir kilometrelik bir alan. Bu alanda Bode, Neues, Altes ve Pergamon müzeleri ve Alte Nationalgalerie yer alıyor. Bu beş müze de dünya çapında çok önemli eserler barındırıyor. Bode Müzesi’nde Bizans sanatından örnekler, heykeller, paralar, madalyalar ve ülkemizde kazılardan çıkarılan eserler sergileniyor. Neues müzesi, Antik Mısır Medeniyeti başta olmak üzere Antik dönem eserleri için gezilebilir. Altes Müzesi özellikle Yunan, Etrüsk, Roma sanatından eserlerin bulunduğu bir antik eserler müzesidir. Pergamon Müzesi’nde Bergama Zeus Sunağı, Bergama Athena Tapınağı’nın Girişi, Athena Heykeli, Halep Odası, İştar Kapısı, Mshatta Alınlığı, Milet'in Market Kapısı, Türk çini ve halı sanatından en güzel örnekler görülebilir. 19. yüzyıla ait heykel ve tablolar için Alte Nationalgalerie mutlaka ziyaret edilmelidir.
Berlin Katedrali
1700’lerde tasarlanan katedral, 1894’te II. Wilhelm’in yeniden yaptırılmasını emretmesiyle yıkılıp 1905’te tamamlanmış. Neo – barok tarzdaki yapı, II. Dünya Savaşı’nda büyük hasar görmüş ve 1981 yılında restorasyon geçirmiş. Katedralin içindeki merdivenlerle çıkıp Berlin manzarası seyredebilirsiniz.
Doğu Yakası Galerisi
Berlin Duvarı’nın doğu tarafında dünyanın dört bir tarafından ressamların yaptığı 105 resim, 1316 metre uzunluğundaki Doğu Yakası Galerisi’nde bulunuyor. Duvar kalıntılarının üstüne yapılan resimler, yakın tarihin önemli bir dönemini yansıtıyor.
Kreuzberg
Küçük İstanbul olarak anılan Kreuzberg, Türk nüfusun fazlalığıyla dikkat çeken bir ilçe. I. ve II. Dünya Savaşı döneminden eserlerin sergilendiği müzeler ve toplama kampı Kreuzberg’de bulunuyor.
Checkpoint Charlie
Zamanında Sovyet ve Amerikan askerlerinin nöbet tuttuğu bu noktadan halkın geçişi yasakmış. Bu döneme tanıklık etmek istiyorsanız Checkpoint Charlie’ye uğramalısınız.
Holocaust Anıtı ve Hitler’in Sığınağı
2004 yılında bitirilen anıt yaklaşık 20 bin metrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Yahudi soykırımında ölmüş olanların anısını yaşatmaktadır. Anıtın biraz ilerisinde Hitler’in Sığınağı görülebilir. Berlin’in düşmesinden sonra Hitler bu sığınağın önünde intihar etmiş.